Trending Topic

Untitled Document

21 Kasım 2018 Çarşamba

Adnan Menderes ve Günümüz

Selam taşaksızlar.Turgut Özal ve Adnan Menderes, bu devletin ve bizim kaderimizi en çok değiştiren liderler olmuşlardır (Atatürk`ü tabii ki ayrı tutuyorum). İyi yönde mi kötü yönde mi değiştirdiler diye soracak olursanız, kısa vadede iyi, uzun vadede kötü derim.Direkt bodozlama dalıyorum konuya, cumhuriyet tarihinde akp iktidarına en yakın iktidar hangisi olmuştur diye sorsalar birçoğumuz demokrat parti dönemi ve adnan menderes deriz. Cidden de enteresan benzerlikler var aralarında. Ve adnan menderes ile turgut özal arasında da var bu benzerlikler ama oraya sonra gelecem durun daha yeni başladık ehehe.Televizyonunu yeni açanlar ve mağaradan katılanlar için adnan menderes dönemini çok kısaca özet geçecem. Adnan Menderes`li Türkiye = Faruk Süren`li Galatasaray.Tuncay`lı Stoke City gibi oldu amına koyim ehehe. Neden böyle bir benzetme yaptım açıklayayım. Faruk süren döneminde Galatasaray 4 sene üst üste şampiyon olmuş, kulüp bazında Türk futbol tarihinin en büyük başarısını göstererek uefa`yı kazanmış, kısacası ortalığın amına koymuştur (beşiktaşlıyım piçler fanatizm aramayın bunda objektif olun). Fakat aynı zamanda kulüp müthiş şekilde borçlanmıştır. Galatasaray bu yüzden uzun süre götünü toparlayamadı, hatırlarsanız romanya`nın kahvehanelerinden adam topluyolardı tamas, bratu falan diye ehehe. Neyse.Adnan Menderes döneminde de türkiye epey yol almıştır. Sanayileşmiş, medenileşmiştir. Adnan Menderes`in yapmış olduğu hizmetler inkâr edilemez. (Bu parantez arasında verdiğim bilgi ilerde çok işinize yarayacak. olumlu bir cümlenin ardından "ama" ile başlayan başka bir cümle duyar/okursanız ilk duyduğunuz cümleyi çöpe atın)Ama (demiştim ehehe) aynı zamanda Türkiye müthiş şekilde borçlanmıştır. fabrika açıyorsun, iyi güzel eyvallah, peki kaynak? Borç para. Asfalt yollar yapıyorsun, çok güzel şahane, toprak yoldan asfalt yola geçmek, sobalı evden kaloriferli eve geçmek gibi bi şey amına koyim, kim istemez. Fakat bunun kaynağı nedir? Borç para.Bakın canını yediklerim, bunu sadece adnan menderes için söyleyeceğim ve tabi ki şahsi fikrimdir. Adnan Menderes iyi niyetli bir başbakanımızdı. Hem de günümüz liderleriyle kıyaslandığında, çok ama çok iyi niyetliydi. Hataları vardı, belki de çok büyük hataları vardı. Fakat damat ferit paşa gibi bir şerefsiz evladıyla bile bir tutuluyor bazı kesimler tarafından. Ulan vicdan denen duygudan bu kadar mı yoksunsunuz be, yuh.Neyse konuya dönüyorum, giderek artan dış borçlar sorununa, Osmanlı`daki kapitülasyonvari tekliflerle gelenlere şiddetle karşı çıkmıştır adnan menderes. Fakat aynı zamanda gelecekte oluşacak borç batağına da ülkeyi kendisi sokmuştur. İşte AKP iktidarıyla olan en büyük benzerliği de budur bana kalırsa. "Hizmet getiriyorum" adı altında ülkeyi borca sürüklemek... ideolojileri ve islamcı olmaları falan fistan devede kulak kalır bunun yanında. biz bu hale iki tane kuran kursu açıldı diye gelmedik, gerizekalı ekşici tavrı takınmasın kimse. Bu müthiş borçlar bizi mahkum etti.Ne yani Türkiye`yi tek borca sokan Adnan Menderes ve Tayyip Erdoğan mıydı? Yuh, tabi ki hayır lan. Fakat aynen adnan menderes döneminde olduğu gibi akp döneminde de borçlarımız müthiş miktarda katlanarak artmıştır. Taşaksızlar daha önce de demiştim, ekonomi okuyorum diye. Her ne kadar kötü bi öğrenci olsam da borçlanmanın korkulacak bir şey olmadığını biliyorum ehehe. Dünyada borcu olmayan ülke yok. Abd`nin bile dış borcu günden güne artıyor. Ee o zaman neden dış borçlar yüzünden mahkum olduğumuz iddiasında bulunuyorsun? Söyleyeyim. Rothschild`in yegâne yöntemi, gelişmemiş yada gelişmekte olan ülkeleri aşırı miktarda borçlandırarak kendilerine bağlı hale getirmektir.Ve imf aracılığıyla bazı gizli kapaklı anlaşmalar yaparak, pazarlarınızı ithal mallarla doldururlar. Bunu yaparak da bir taşla kuş sürüsü vururlar. Hem mallarını satarak kendi ceplerini doldururlar, hem de pazara girerken fiyatları düşük tutarak rekabet piyasasında yerli malları safdışı bırakarak yerli üretimle gelişebilme ihtimalinizi de elinizden alırlar.Kahve muhabbeti: Osmanlı`nın son dönemleri gibi laaaa.Evet. Aynen öyle.Moral bozmak istemiyorum ama, bu müthiş şekilde dışa bağımlılık, vadedilmiş topraklar, çok önemli miraslara ve stratejik öneme sahip olmamız, bütün bunlar bizi açık bir hedef haline getiriyor biliyor musunuz... Bi süre daha dalgamıza bakarız, daha sırada suriye iran falan var dimi? iyi de bu işin sonrası, geleceği de var, benim vicdanım evladımın kaderini orospu çocuklarının eline bırakmaya razı olmaz. Kimsenin olmaz.o zaman? "bir oğlum şehit oldu bir tane daha var o da feda olsun", "vatan için canım feda" bu zihniyeti aşmalıyız. vatan için ölmek marifet değil, türk milleti bu konuda rüştünü tarihte defalarca ispatlamıştır zaten, çanakkale cephesi`nde sırf takviye kuvvetler gelene kadar düşmanı oyalamak için silahsız ve mermisiz düşman askeri üzerine ölmek için koşanlar bizim dedelerimizdi. söylemesi kolay tabi dimi, bir gözünün önüne getirsene o sahneyi. mermilerin üzerine üzerine koşuyorsun, az önce muhabbet ettiğin arkadaşların gözünün önünde yere yığılıyor kanlar içinde ve sen de onlarla aynı kaderi paylaşıyorsun. Biz böyle delikanlı, şerefli insanların evlatlarıyız işte. İş o raddeye geldiğinde canını her türk evladı feda eder fakat esas mesele işi o raddeye getirmemekte.Bu nasıl olacak?Çok basit.Okumak.Bilinçlenmek.Kalkınma dediğin şey bu şekilde olur işte, altın yumurtlayan tüpraş`ı 2 senede elde edeceği gelir karşılığında özelleştirip günü kurtarmakla adalet ve kalkınma sağlanmıyor efendi.Hadi selametle.Not: Tabi ki daha bitmedi, kaldığım yerden devam edecem. Daha celal bayar`ın, turgut özal`ın, kenan evren`in esamesi okunmadı, durun ama konu uzun ehehe.
//DENEME