Trending Topic

Untitled Document

21 Kasım 2018 Çarşamba

Kenan Evren, Turgut Özal ve CFR

selam kaynatasını siktiklerim.Bu entry`de kenan evren ve turgut özal`a da değinip, konuyu artık yeniden evrensel boyuta çekecem. Bu yakın dönem cumhurbaşkanlarımızdan başlayıp konuyu nasıl yeniden Rothschild`e bağlayacağımı merak ediyorsanız, CFR diyeceğim size canlar. Bu başlıkta henüz hiç CFR ismi geçmedi, laf Kenan Evren`e gelse de konuyu CFR`ye getirsem deyu bekliyordum. yıllardır bu anı bekliyodum lan, şu an halay çekiyorum bi sn.Zamanın illüminati liderleri, "Amerikan halkını nasıl kontrol altında tutabiliriz" başlığı altında bir araya geldiklerinde, medyayı ve tüm gazeteleri kontrol altına almaları gerektiği kararına varmışlardır. Öyle de yapmışlardır. Abd`de medya yoluyla yönlendirdiğimiz liderleri seçtirebiliriz, peki bunu dış ülkelerde nasıl yapacaz diye bir araya geldiklerinde ise, cfr denen illet doğmuştur.Council on Foreign Relations (Yabancı İlişkiler Konseyi), 1917`de kurulmuş resmi bir amerikan denetleme örgütüdür. Kısa süre içerisinde birçok ülkede yapılanmış ve söz sahibi olmuştur. Kurucuları arasında, Warburg, Morgan, Rockefeller gibi ailelerinin liderlerinin yanı sıra, Yale, Harvard ve Columbia Üniversitelerinin bazı akademisyenleri de vardır. (Columbia University de tıpkı Columbia Pictures gibi İllüminati`ye bağlı dayılar tarafından kurulmuştur.)CFR`nin amacı başta gelişmemiş ve gelişmekte olan ülkeler olmak üzere, yabancı ülkelerin politika ve ekonomi sistemlerini kontrol altına almaktır. Aslında bunla da sınırlı değil, amaçları tüm dünya ülkelerini yöneten güç olmaktır. Ve acı bir şey söyleyeyim, sanırım bunu Çin, Venezuela ve Küba (2-3 ülke daha eklenebilir belki) dışında başarıyorlar.Her ülkenin başkanı, bizdeki cumhurbaşkanı ve hatta başbakanlar, CFR ile muhakkak bir temasta bulunmuşlardır. Doğrudan CFR üyesi olmasalar dahi, CFR kontrolü atındaki Bilderberg toplantıları`na katılmışlardır.Bilderberg toplantıları yılda bir düzenlenir ve resmi değildir. Katılımcıları arasında sadece siyasetçiler yoktur tabi ki, birçok büyük iş adamının yanı sıra, bazı önemli yazarlar ve sanatçılar da katılırlar. Katılımcılardan dahi bu adamların siyaset, ekonomi ve medyaya kadar uzanan geniş bir alana hakimiyet kurduklarını anlamışsınızdır. Bu arada anti parantez, bu toplantıya az sayıda kişi davet edilir.Son 30-40 yılda bu toplantılara katılmadan seçilmiş bir lider yoktur, en azından Türkiye`de. Bilderberg toplantısına katılmış olmaları bu kişilerin mason yahut hain oldukları anlamına gelmez. Tasvip etmiyorum fakat malesef bu işin kuralı böyle. Sad but true.Doğrudan CFR üyesi olan isimlerden bazıları, Turgut Özal, Rahmi Koç, devşirme ekonomi bakanımız Kemal Derviş, Tansu Çiller, Celal Bayar, Süleyman Demirel, Nadya Komanaçi, Fenerbahçeli Cemil, Taçsız Kral Pele.. He yok lan o şener şen filmiydi bi dk ehehe. Süleyman Demirel demiştim en son, orada bitiriyorum zira yanlış yönlendirme olmaması açısından sadece emin olabildiklerimi yazdım. Daha çoook kişiler eklenebilir bu listeye.Kenan evren`in de yabancı ilişkiler konseyi`nde cumhurbaşkanlığı görevine getirilirken bir konuşma yaptığı bilinir. Kenan Evren`in CFR üyesi olup olmadığını bilmiyorum fakat çok ciddi temaslarının olduğu muhakkak. "Our boys have done it" buradaki boys`un biri de oydu muhakkak ehehe.12 Eylül 1980 darbesine gelirsek... Yazdıklarımı şu ana kadar okuduysanız, ne kafada bi herif olduğumu az çok anlamışsınızdır. Fakat denk gelip sadece bu entry`i okuyan arkadaşlara, kabul etmeleri biraz zor gelecek şeyler anlatacağım.Sağ ve sol görüş ideolojileri CFR ürünüdür. Hatta şöyle söyleyeyim, insanları ayrılığa düşüren her tez ve anitez şeklindeki zıt görüşler CFR kaynaklıdır. Bu ideolojileri onlar üretiyorlar. neden mi?Bizi sağ ve sol diye ayırdılar da ne oldu anlatayım mı? Manevi kayıplar konusuna hiç değinmek istemiyorum, o konuya girince Nihat Genç`e bağlayıp "Leş kargaları bunlar böcek sürüleri böcek püüü" diye saydırmaya başlıyorum bu heriflere. İşin siyasi ve ekonomik boyutuna değinecem ki burayı okuyor olma nedeniniz de o.Bir kere bu işin sonunda darbe yapıldı. Darbe kadar aşağılık, onur kırıcı bir şey olabilir mi bir millet için? Orta Çağ Avrupası mı lan burası? Darbe yapıldı da ne oldu peki? Kenan Paşa`mız başa geldi, hem de kurtarıcı olarak. Bu suni terörü bitiren kişi oydu tabi ki dimi. Kenan Evren`in CFR üyesi olup olmaması konusunda kesin bir görüşe sahip olamamamın nedeni, kendisinin İsrail doğu Kudüs`ü işgal edip Kudüs`ü başkent ilan ettiğinde İsrail`deki büyükelçiliği kapatması ve birçok anlaşmayı feshetmesidir. Yaptığı tek hayırlı iş de buydu zaten.Kenan Evren`den sonra ipleri iyice eline lan CFR bu sefer başa Turgut Özal`ı getirdi. Turgut Özal döneminde Türkiye tamamen açık pazar haline gemiştir. Piyasa ithal mallarla dolup taşmıştır. Turgut Özal`ın kişiliği ve niyetiyle ilgili tek kelime etmeyeceğim zira onu Allah bilir, rahmetli olmuş bir kişinin günahını almak istemem. Lakin kendisinin kullanılmış olduğu çok açık.Daha önceki entry`lerde değindiğim, Rothschild`in en büyük oyunu olan gelişmemiş veya gelişmekte olan ülkelerin pazarlarını ithal mallarla doldurup bu ülkelerden hem rant sağlamak, hem de onları borca batırıp kendine bağımlı hale getirmek, özal döneminde tamamıyle gerçekleşmiştir. Özal döneminden itibaren cfr hızla kadrolaşmaya başlamıştır. Ayrıca haddinden fazla yapılmış özelleştirmeler ile çok önemli şirket ve kuruşları ele geçirmişlerdir.Özelleştirme? son yıllarda ne kadar sık duyuyoruz dimi?Dozunda özelleştirme kötü bir şey değildir canlar, tüm dünya ülkelerinde yapılır, zaten iyice küreselleşerek tek dünya cumhuriyetine doğru ağır ağır ilerliyoruz ve özelleştirme bu işin raconu haline geldi adeta. Fakat özelleştirmeler haddini ve maksadını aşarsa, bu ülkeyi satmaktır. Sevr`i somut olarak kalemle imzalamamak fakat zihnen kabul etmektir.İşte bütün bunlara yol açılan, kahve tabiriyle bu adamların savaş meydanında yapamadıkları şeyleri siyasi alanda başarmalarını sağlayan bu boklar, hep ideolojik ayrılıklar ile dağılmamızdan, birlik olamamamızdan kaynaklanıyor.Görüş ayrılıkları tabi ki olacak, amına koyim herkes tek tip düşünse sikerdim öyle insanlığı zaten. Fakat işi fanatizm boyuna getirmeyin. Kendinizi kurtardıktan sonra çevrenizle başlayın. Michael Sikkofield ne demişti Prison Break`te, "Dünyada görmek istediğin değişikliğin bir parçası ol."Bu yüzdendir takım tutar gibi parti tutmayın diye götümü yırtmam, taşağınızı yerim sizin hadi iyi bakın kendinize. CFR ve Henry Kissinger`dan devam edecez.Edit: Dünyanın en büyük deniz taşımacılığı şirketi olan ido, bugün itibariyle %100 oranda özelleştirilmiştir.
//DENEME