Trending Topic
Untitled Document
!doctype>
21 Kasım 2018 Çarşamba
İslam'da Çocuk Evliliği Var Mı?
Selam kaynatasına uçan tekme attıklarım.Şimdiye kadar işittiğim ateist argümanlar arasında "en başarılı şekilde gelenekçi mezhepçilerle işbirliği yapma" Oscar'ını Talak suresi 4. ayette pedofili olduğunu söyleyen yalana veriyorum.Kısa bir özet geçeyim: İslam'da boşanan bir kadın, yeniden evlenmek için kısa bir iddet süresi bekler. Yani mantıken bu bekleme süresinin, kadının hamile kalması durumunda çocuğun kimden olduğunun belirlenmesi için getirildiği ortada. Bence bir de muta nikahı denilen saçmalığın önüne geçmek için de var bu kural, yoksa Şia mantığıyla bir kadın "hop senle evlendim, senle seviştim, şimdi senden boşanıyorum, sıradaki gelsin hemen onunla da evlenip sevişecem" şeklinde fuhuş da yapabilir olurdu.Neyse, kadınların medeni hallerine göre bu iddet süreleri farklılık gösterir: Eşinden boşanan kadın yeniden evlenmek için üç kez regl olmayı bekler (2/228), eğer kadının eşi ölmüşse dört ay on gün bekler (2/234), hamile olan kadın da doğum yapmayı bekler (65/4). Bu süreden sonra da başkasıyla evlenebilir. Geriye de menapoza girmiş ya da amenore olduğu için adet göremeyen, görmüş olsa da belli belirsiz zamanlarda adeti kesilen kadınlarla ilgili hüküm kalıyor. Bu kadınlar boşanırsa doğal olarak normal kadınlar gibi üç kere regl olmayı bekleyecek değiller, zira kimisi menapoz, kimisi de hastalık sebebiyle regl olamıyor yahut olsa da belirli belirsiz dönemlerde adeti kesildiği için regl dönemi üzerine hesap yapılması güvenilirlik teşkil etmiyor. Bu kadınlarla ilgili hüküm de yine Talak 4'te şöyle geçiyor: "Adetten kesilen kadınlarınızın iddet bekleme sürelerinde kuşkuya düşerseniz, onların iddetleri üç aydır. Adet görmeyen kadınların süreleri de böyledir. ..."Fakat adam geliyor, "adet görmeyen kadın" ifadesini "HENÜZ adet görmemiş" diye deforme ediyor. Bunu yaparkenki mantığı da şu: "Ya burada adet görmeyen kadından bahsediliyor, o zaman bunlar çocuk olmalı. AHA O ZAMAN İSLAM'DA ÇOCUKLARLA EVLİLİK VAR"Fakat bu çarpıtmanın tillahını günümüz ateistleri değil, zamanın mezhepçi gelenekçileri yapıyor, yüzlerce yıl boyunca da yaptılar. Zira eski tefsirlerde ve günümüzdeki bile birçok mealde burada "HENÜZ adet görmemiş" kadınlardan (ne kadını lan, çocuk) bahsedildiği yazıyor.Malumunuz kimi kaynaklarda Ayşe, peygamberimizle 6 yaşındayken, kiminde 9 yaşındayken, kiminde ise henüz portakalda vitaminken evleniyor (portakal olayını ben uydurdum, güzel de oldu ehe). Çoluk çocuğu köle edip, onların ırzına geçen adamlar bunu gerekçelendirmek ve meşrulaştırmak için peygambere mal etmekten kaçınmadıkları gibi, Kuran'da buna izin veren bir ifade uydurmaktan da kaçınmıyor.Ayetin orijinalinde hiçbir şekilde olmayan "HENÜZ" kelimesini oraya ekleyenlerin yanlış yaptığını söylediğinde de, gelenekçi-ateist ittifakı şu meşhur sözle sana karşı geliyor: "Yüzlerce yıldır herkes yanıldı da doğrusunu bir sen mi bildin?"Artık gına getiren bu soruya şöyle cevap veriyorum:Son olarak gelelim İslam'da evlilik yaşının ne olduğuna. Erginlik çağıdır, bu kadar basit."Yetimleri, nikâh çağına gelmelerine kadar gözetleyip deneyin. O zaman onlarda içinize sinecek bir olgunluk ve erginlik görürseniz, mallarını onlara geri verin ..." (4/6)Bunun üzerine söylenecek her laf pişmiş aşa su katmaktır, erginlik/rüşt denmiş, bitti gitti. Benim şu son söyleyeceklerim de boş lakırdı olacak da, günümüzde 18 yaşın kutsallığına inandığımız için birkaç kelam etmek istiyorum.Elbette günümüzdeki birçok toplumda olduğu gibi 18 (bazen 16) yaş gibi bir sınır Kuran'da yok. Erkek yahut kadın ayırmaksızın, erginliğe eriştiğini gözlediğin insanların evlenmesine izin verebiliyorsun Kuran'a göre. Biz insanoğlu işleri kolaylaştırmak için evlilikten araba ehliyeti iznine, uyuşturucu madde kullanımından silah ruhsatı taşımaya kadar fiks bir taban yaş sınırı belirleyip herkesi aynı yasalara tabi tutuyoruz. Hatta siyasi yahut keyfi nedenlerle saçma yasalar da belirleyebiliyoruz, malumunuz ABD'de silahlanma konusu yıllardır tartışılır durur. Olay o kadar saçma bir halde ki alkol alma yaşının 21 olduğu bir eyalette 16 yaşındaki insanlar yasal olarak ruhsatlı silah taşıyabiliyorlar.Velhasılı kelam her toplumun ve dönemin sosyal koşulları farklı. Hatta her insanın gelişimi ve olgunlaşma süreci de farklı ki olgunlaşma dediğin şeyin de zamanla tükenen bir sınırı yok. Roma İmparatorluğunda kızların evlilik yaşı 12'ye kadar düşebiliyordu, genel kanıya göre ise ortalama evlilik yaşı 16'ydı ki ortalamanın 16 oluşu, doğal olarak Roma'da 16 yaşından küçük kızların da evlendiği bilgisini bize veriyor. Erginlik çağı denmiş işte, tutup da regl olmayan kızını evlendiriyorsan o senin manyaklığın. Benim çocuğum olsa şahsen değil 18, şöyle bir 25'e kadar evlendirmem bu sosyal düzen içerisinde, zira şu anki sosyal koşullar "benim açımdan" bunu gerektiriyor. Fakat aynı ben Roma'da yahut Azteklerin arasında yaşasaydım, 16 yaşına gelmiş çocuğumun gözünün içine bakıyor olabilirdim "Evlen artık lan" diye. Yani insanoğlu olarak kalabalık bir nüfus içerisinde, toplu halde yaşadığımız için, işleri kolaylaştırmak maksadıyla rüşt sahibi olma gerektiren konularda bir taban yaş sınırı belirliyor ve istisnasız herkesi aynı yasalara tabi tutuyoruz. Ardından da bu herkes için geçerli olan minimum yaşın kutsallığına inanıyoruz. Oysa bu, pratik ve kolaycı bir yöntem olmasının kaçınılmaz sonucu olarak tek tek bireylere inildiğinde gayet de haksızlık yaratan bir durum. Misal ben olsam benim gibi dengesiz bir salağın eline kazık kadar olsa bile silah vermem ama yasalar buna izin veriyor. Fakat erken büyümüş köy çocuğu Mehmet belki de 15 yaşında bu hakka sahip olmalıdır.Sonuç olarak İslam'da çocuk evliliği falan yok, kıçınızdan medeni kanun uydurmayın.